Yanlış hatırlamıyorsam 1980’li yıllardı. Filipinler ormanlarında bir Japon askeri bulundu. İkinci Dünya Savaşı’nın bittiğinden haberi yokmuş. O zamandan beri ormanda saklanıyormuş. 60 yaşına merdiven dayayan askeri, İkinci Dünya Savaşı’nın 40 yıl önce bittiğine zor ikna etmişler.
32 yıl oldu
Biz de kimi “solcularımızı” ikna etmeye çalışıyoruz, 12 Eylül’den başka bir dönemde yaşıyoruz.
12 Eylül’de ABD ile birlikte hareket eden komuta kademesi, bizleri hapislere atmıştı.
Şimdi ABD, bizlerle birlikte Mustafa Kemal’in askerlerini hapse attı. Ancak ormanda saklananları bulamadıkları için, onlar bizim aramızda değiller, “biz” kavramının dışında duruyorlar.
12 Eylül döneminde henüz Sovyetler Birliği dağılmamıştı ve komuta kademesinin cephesi Atlantik stratejisi içinde kuzeye dönüktü. 1991 Körfez Savaşı’ndan sonra Mustafa Kemal’in askerleri ABD’nin Kuzey Irak üzerinden gelen tehdidine karşı cephe tutmaya başladılar.
ABD emperyalizmi, Kemalist Devrimi tasfiye stratejisini, evet 1945’ten sonra uygulamaya başladı ve 12 Eylül’de bu yönde ciddi bir atak yaptı. Ancak Kemalist Devrime karşı asıl şiddetli taarruz, milli devletlerin dağıtılması hedefiyle 1990’dan sonra başladı.
12 Eylül döneminde ABD’nin “Yeşil Kuşak Projesi” gereği, dincilik güçlendirildi. Bunun sonucunda Refah Partisi, 1995 yılında birinci parti oldu ve 28 Şubat direncine rağmen, Refah Partisi’nin Yenilikçileri 2002 yılında iktidar koltuklarına oturtuldu.
Ormanda “Sivil Toplumculuk” geçerli
Kendisini ormanda unutmuş bulunan Japon askerine bunları anlatmaya çalışıyoruz. Fakat küresel efendilerin “Sivil Toplumcu” teorileri, ormanlarda bizden çok daha etkili. Çünkü ağaçların kovuklarında hâlâ İkinci Dünya Savaşı yaşanıyor. Maymunlar ve tavşanlar savaşın sona erdiğini bilmiyor.
“Sivil Toplumculuk” emperyalistlerin teorisi. Onlar, dünyayı elbette emperyalizm ile Mazlum/Gelişen Milletler çelişmesi ekseninde açıklamıyor. Bir tarafa sınıfsal konumlarından soyutlayarak devleti ve askeri koyuyor, karşı tarafa da “Sivil Toplum”u. Mafya sermayesi, cemaatler, tarikatlar, etnik gruplar, mezhepler ve bilcümle Orta Çağ güçleri “Sivil Toplum” kapsamında.
Bu tablo içinde, ormandaki Japon askeri, “Sivil Toplum” cephesinde Militarizmden saklanıyor. “Militarizm” ise, ABD emperyalizminin esiri olarak Silivri, Hasdal, Hadımköy ve Maltepe duvarlarında!
Sevimli asker Şvayk
Ormandaki Japon askerini biz yine de seviyoruz, şirin bir yanı var. Brecht’in Şvayk’ı gibi. Saflığı nedeniyle ona kızamıyorsunuz. ABD’nin gösterdiği hedefe, yani Türk Ordusuna karşı cephe tutmasındaki saplantıda dahi bir insani yan görmeye çalışıyorsunuz. Saplantılar da insanidir en sonunda.
Ama gerçeklerden nereye kadar saklanabilirsiniz? En sonunda hayat, sizi ormanda bulmaktadır. Siz ne kadar saklansanız da İkinci Dünya Savaşı biteli neredeyse 40 yıl oldu.
NOT: 12 Eylül takvimini atlamışız. Dün bu köşede bugün yayımlanacak diye ilan ettiğimiz yazı Cuma günü çıkacak.
Son Güncelleme: Cuma, 14 Eylül 2012 17:58
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder