"Sevgi ve saygılar.Sayın Bşar Esd;Ülkenizde son
dönemlerde yaşanan toplumsal hareketlenmeleri imkanlarım dahilinde ilgi ve
dikkatle takip etmeye çalışıyorum. Suriye önemli bir ülkedir, bu önemin
farkındayız ve dikkate alıyoruz. Babanız şahsında ailenizle de bir geçmişimiz
olduğunu biliyorsunuz. Babanız saygıdeğer Hafız Esad döneminde uzun yıllar
ülkenizde bulunmamın da bu ilgide bir payının olduğunu tahmin edersiniz. Sayın
Hafız Esad dönemindeki ilişkimiz karşılıklı ilke ve prensipler üzerinden
kurulmuş bir ilişkiydi. O günleri ve değerli babanızı hala saygıyla anmaktayım.
Sizin de bildiğiniz ve gördüğünüz üzere Kürt sorunu doğası
itibariyle bir Ortadoğu ve dünya sorunu karakterini kazanmış bulunmaktadır. Bu
karakterinin yanısıra aynı zamanda Kürtlerin yaşadığı her ülkede bir Kürt
sorununun varlığını kabul etmek durumundayız. Ülkeniz Suriye'de de Kürtlerin
sosyal, siyasal ve kültürel sorunlarının olduğu inkar edilemez bir gerçektir.
Son dönemlerde Arap halklarının yaşadığı tüm coğrafyada ve
ülkenizde cereyan eden olaylar bir kez daha sizin ve iktidarınızın gündemine
Kürt sorununu ve diğer toplumsal sorunları getirmiş bulunmaktadır. Bu vesileyle
bu mektubu kaleme alma gereği duydum. Takip ettiğim kadarıyla ülkenizde bir
dizi reform paketini uygulamaya geçireceksiniz. Bu tür girişimleri şahsım ve
öncülüğünü yürüttüğüm Kürt Siyasal Hareketi adına desteklediğimizi ve olumlu
karşıladığımızı bilmenizi isteriz.
Bu reformlar kapsamında bazı Kürt aşiretleriyle görüşme
yapacağınız-yaptığınız bilgisini edindim. Suriye'de onlarca Kürt örgütlerinin
ve desteklediğimiz Demokratik Birlik Partisinin (PYD) olduğunu bildiğiniz
kanaatindeyim. Toplumsal reformlar ele alınırken Kürtlerin bu temsilcileriyle
de görüşülmesinde yarar olacağı kanısındayım. Bu görüşmeler paralelinde
gelişecek demokratik reformların tarafımızca destekleneceğini bilmenizi isteriz.
Bu reformlar ne tür reformlar olabilir? Bu tartışmalara katkı sunmak amacıyla
şunları belirtebilirim; gerçekleştireceğiniz reformlar içerisinde demokratik
özerklik gibi idari ve kültürel özerklik hakları tanınabilir. Örneğin Kürtlerin
kendi kendilerini yönetmelerinin önü açılabilir, bu bağlamda bazı yetkiler
yerel yönetimlere devredilebilir, kimlik hakları tanınabilir. Bu paralelde
yapılacak reformları destekleyeceğimizi bilmenizi isteriz.
Bu şekilde idari ve kültürel özerklik hakları tanındığında
sizi destekleyeceğimiz gibi Suriye'deki Kürt örgütlerini etkileyip, harekete
geçireceğimizi, onlara yönetiminize destek olma çağrısı yapacağımızı bilmenizi
isteriz. Suriye demokratik bir dönüşümü gerçekleştirdiği taktirde bu kriz
sürecini atlatabilecektir. Demokratik dönüşüme biz de destek sunarız. Türkiye
için de önerdiğimiz demokratik özerklik temelinde bir uzlaşma ve çözüm bizim
tercihimizdir. Bu konuda bir ilerleme sağlanması durumunda Kürtler size destek
verecektir. İdari ve kültürel özerklik temelinde sağlanacak demokratik dönüşüm
Suriye'deki Kürt, Arap ve diğer halklarının da ortak kurtuluşu olacaktır.
Sadece geçici adımlar atıp oyalama tarzı siyaset yürütülmesi durumunda
Kürtlerin PYD öncülüğünde, oradaki Arap muhalefetiyle demokratik özerklik
temelinde birlikte bir mücadele yürütme ihtimalinin bulunduğunu da Suriye'ye
ilişkin edinmekte olduğum güncel bilgiler ve geçmiş tecrübelerim ışığında
belirtmek isterim. Takip ettiğim kadarıyla öyle anlaşılıyor ki Suriye için
artık bir demokratikleşme dönemi başlamıştır. Suriye'nin bu süreci sonuna kadar
demokratikleşmeyle götürmesi gerekmektedir.
Suriye'nin demokratik geleceğine olan sonsuz inancımla başta
saygıdeğer babanızı saygıyla anıyor, sizi ve ailenizi en içten duygularımla
selamlıyor, demokratikleşme yolunda başarılar diliyorum.
22.04.2011 Abdullah Öcalan/İmralı
Esad bu öneriye olumlu bakmamış. Kim bize düşman bir daha düşünün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder